12 Ekim 2008 Pazar

Bir ayrıldık,bir buluştuk...

Bugün biraz karışık ama güzel bir pazar geçirdik.Sabahtan pazar kahvaltımızı yaptık.Nazlış artık tam bir baba aşığı olduğundan pazar sabahları anne uyuyor babayla hamur oynanıyor,gecede babayla uyunuyor anne şimdi olduğu gibi blog yazıyor.Annenin uyanıp kahvaltıyı hazırlaması ve yenilmesi öğleni buldu sabah dediğime bakmayın.Neyse Nazlışı anneannesine bırakıp babayla sevgiliyken gittiğimiz -hala sevgiliyiz o ayrı- sahile attık kendimizi sarmaş dolaş denizi dinledik,Nazlışı anlattık birbirimize ikimizde bilsekte... Oradan karnımızın gurultusuna kayıtsız kalamayıp başbaşa ve hızla -Nazlıştan sonra böyle oldu nedense- yemeğimizi yedik. Sonra babamız anneyi alışveriş tutkusuyla başbaşa bırakıp işlerini halletmeye gitti.Geldiğinde Nazlışı almak için can attık ve alışveriş çılgınlığına hepbirlikte devam ettik.

Şimdi Nazlışın odasından sesi geliyor.Babasından benim küçük ninisini istiyor-üçümüzün bildiği özel bir ninni bu babamız besteledi-...

Canım kızım sensiz gerçekten hiçbirşeyin tadı yok.Sahilde seni kovalamayınca,yemekte oyunlarla ağzını açtırmaya çalışmayınca,alıverişte sana birşeyler giydirmeyince hiiiiiç tadı olmuyor inan ...

(Yarın sabah 11 'de tiyatroya gidiyoruz-bir aksilik çıkmazsa-.Dedemiz bilet bulmuş burdan kocaman öpüyorum onu.Çok heyecanlıyım...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder